Ben de gittim bir geyiğin avına
Geyik çekti beni kendi dağına
Tövbeler tövbesi geyik avına
Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Ben giderken kaya başı kar idi
Yel vurdu da ıklım ıklım eridi
Ak bilekler taş üstünde çürüdü
Siz gidin avcılar kaldım kayada
Urganım kayada asılı kaldı
Elbisem sandıkta deşili kaldı
Gerdekte nişanlım küsülü kaldı
Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Kayanın dibine çadır kursunlar
Çifte davul çifte zurna vursunlar
Kayada kaldığım yare desinler
Siz gidin avcılar kaldım kayada
Alageyik Efsanesi
1967 yılında Yaşar Kemal tarafından yazılan kitap, gerek betimlemesiyle gerekse verdiği hayat dersleriyle sizi alıp başka diyarlara götürüyor. Yaşar Kemal'in birçok kitabında olduğu gibi, Yaşar Kemal betimlemeleriyle ve anlatımıyla sizi kitabı okumanın da ötesinde yaşamanıza olanak sağlıyor. Kitap, Üç Anadolu Efsanesi isminden de anlaşılacağı gibi, halk efsanelerini anlatıyor. Yaşar Kemal kullandığı farklı dili olsun, betimlemeleri olsun size bu kitabı okurken gerçekten farklı deneyimler yaşamanıza olanak sağlıyor.
Dediğimiz gibi, kitap üç farklı halk efsanesini
anlatmakta: Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik. Her efsane birbirinden farklı ve
güzel. Kimi zaman Köroğlu'nun dertlerinin içinde buluyorsunuz kendinizi, kimi
zamansa Karacaoğlan ile geçmişe güzel bir yolculuğa
çıkıyorsunuz. Efsanelerde, Anadolu insanının gelenekleri, görenekleri,
yaşayışları, mücadeleleri, alışkanlıkları, aşkları, sevinçleri, kederleri gibi
pek çok konuyu yine onlara has halk deyişleriyle süslenip, son derece etkili
bir dille anlatan Yaşar Kemal yine okurları kendine hayran bırakıyor.
Kitapta eski zaman aşıklarına toplumların nasıl sahip
çıktıklarını anlatan bölümler, aslında mevcut Anadolu'dan çok daha güzel bir
Anadolu'ya götürüyor sizi, eski Anadolu'ya. Hayalinizde canını, malını hiçe
sahip aşıkların kavuşabilmesi için seferber olan güzel yürekli insanların
ağalara, beylere karşı verdikleri mücadeleler canlanıyor Karacaoğlan efsanesini
okurken. Köroğlu efsanesini okurken ise, Köroğlu'nun dertlerinin içinde
buluyorsunuz kendinizi aniden, sonrada kendi kendinize çözümler üretmeye, sanki
hikayeyi gerçek hayatta yaşıyormuşçasına düşünmeye çalışırken buluyorsunuz
kendinizi. Alageyik ise, Karacaoğlan ve Köroğlu'ndan farklı diyarlara götürüyor
okuru. Alageyik efsanesini okurken eski Anadolu'da yaşayan insanların
alışkanlarını ve azim, hırs duygularının sonsuzluğunda buluyorsunuz kendinizi
ve yine üç efsanede de yer alan aşıkların destansı aşkıyla sona eriyor hikaye.
Kitabı
okurken, bazen '' Bu nasıl olur?'' diye eski Anadolu topraklarında yaşayan
insanları eleştirirken buluyorsunuz kendinizi, bazen ise sanki kavuşamayan veya
kötü olaylara maruz kalan karakter sizmişsiniz gibi hüngür hüngür ağlarken. Üç efsanede de yiğitlik, fedakarlık ve aşk üçlüsünü mükemmel bir şekilde bize aktaran Yaşar Kemal,
size okumanız için muhteşem ve kusursuz bir anlatıma sahip, betimlemelerle dolu
bir kitap sunuyor.
Anadolu'nun canlı bir varlık
olduğunu bize hatırlatan ve bize bambaşka ufuklar açabilecek değerde kitaplar
olan Yaşar Kemal kitapları hakkında anlatılacak elbette ki daha birçok şey var ve şundan emin olabiliriz ki, Yaşar Kemal tarafından yazılan
bir kitabı okumak size her daim yeni ufuklar açacak ve hayatınızı
değiştirebilecek değerler sunabilecek kitaplar olacaktır. Üç Anadolu
Efsanesi ise, bu kitaplardan biri olarak hiçbir zaman değerini kaybetmeyecek nadir
kitaplardan biri olacak ve bana göre eski Anadolu kavramını her zaman yaşatacak
bir kitap olarak raflardaki yerini hiçbir zaman kaybetmeyecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder