31 Aralık 2017 Pazar

3 Anadolu Efsanesi

Ben de gittim bir geyiğin avına  
Geyik çekti beni kendi dağına 
Tövbeler tövbesi geyik avına 
Siz gidin kardaşlar kaldım kayada
Ben giderken kaya başı kar idi 
Yel vurdu da ıklım ıklım eridi 
Ak bilekler taş üstünde çürüdü 
Siz gidin avcılar kaldım kayada 
Urganım kayada asılı kaldı 
Elbisem sandıkta deşili kaldı 
Gerdekte nişanlım küsülü kaldı 
Siz gidin kardaşlar kaldım kayada 
Kayanın dibine çadır kursunlar 
Çifte davul çifte zurna vursunlar 
Kayada kaldığım yare desinler 
Siz gidin avcılar kaldım kayada
                                                Alageyik Efsanesi 
  
  1967 yılında Yaşar Kemal tarafından yazılan kitap, gerek betimlemesiyle gerekse verdiği hayat dersleriyle sizi alıp başka diyarlara götürüyor. Yaşar Kemal'in birçok kitabında olduğu gibi, Yaşar Kemal betimlemeleriyle ve anlatımıyla sizi kitabı okumanın da ötesinde yaşamanıza olanak sağlıyor. Kitap, Üç Anadolu Efsanesi isminden de anlaşılacağı gibi, halk efsanelerini anlatıyor. Yaşar Kemal kullandığı farklı dili olsun, betimlemeleri olsun size bu kitabı okurken gerçekten farklı deneyimler yaşamanıza olanak sağlıyor. 
   Dediğimiz gibi, kitap üç farklı halk efsanesini anlatmakta: Köroğlu, Karacaoğlan ve Alageyik. Her efsane birbirinden farklı ve güzel. Kimi zaman Köroğlu'nun dertlerinin içinde buluyorsunuz kendinizi, kimi zamansa Karacaoğlan ile geçmişe güzel bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Efsanelerde, Anadolu insanının gelenekleri, görenekleri, yaşayışları, mücadeleleri, alışkanlıkları, aşkları, sevinçleri, kederleri gibi pek çok konuyu yine onlara has halk deyişleriyle süslenip, son derece etkili bir dille anlatan Yaşar Kemal yine okurları kendine hayran bırakıyor. 
   Kitapta eski zaman aşıklarına toplumların nasıl sahip çıktıklarını anlatan bölümler, aslında mevcut Anadolu'dan çok daha güzel bir Anadolu'ya götürüyor sizi, eski Anadolu'ya. Hayalinizde canını, malını hiçe sahip aşıkların kavuşabilmesi için seferber olan güzel yürekli insanların ağalara, beylere karşı verdikleri mücadeleler canlanıyor Karacaoğlan efsanesini okurken. Köroğlu efsanesini okurken ise, Köroğlu'nun dertlerinin içinde buluyorsunuz kendinizi aniden, sonrada kendi kendinize çözümler üretmeye, sanki hikayeyi gerçek hayatta yaşıyormuşçasına düşünmeye çalışırken buluyorsunuz kendinizi. Alageyik ise, Karacaoğlan ve Köroğlu'ndan farklı diyarlara götürüyor okuru. Alageyik efsanesini okurken eski Anadolu'da yaşayan insanların alışkanlarını ve azim, hırs duygularının sonsuzluğunda buluyorsunuz kendinizi ve yine üç efsanede de yer alan aşıkların destansı aşkıyla sona eriyor hikaye.
   Kitabı okurken, bazen '' Bu nasıl olur?'' diye eski Anadolu topraklarında yaşayan insanları eleştirirken buluyorsunuz kendinizi, bazen ise sanki kavuşamayan veya kötü olaylara maruz kalan karakter sizmişsiniz gibi hüngür hüngür ağlarken. Üç efsanede de yiğitlik, fedakarlık ve aşk üçlüsünü mükemmel bir şekilde bize aktaran Yaşar Kemal, size okumanız için muhteşem ve kusursuz bir anlatıma sahip, betimlemelerle dolu bir kitap sunuyor. 


   Anadolu'nun canlı bir varlık olduğunu bize hatırlatan ve bize bambaşka ufuklar açabilecek değerde kitaplar olan Yaşar Kemal kitapları hakkında anlatılacak elbette ki daha birçok şey var ve şundan emin olabiliriz ki, Yaşar Kemal tarafından yazılan bir kitabı okumak size her daim yeni ufuklar açacak ve hayatınızı değiştirebilecek değerler sunabilecek kitaplar olacaktır. Üç Anadolu Efsanesi ise, bu kitaplardan biri olarak hiçbir zaman değerini kaybetmeyecek nadir kitaplardan biri olacak ve bana göre eski Anadolu kavramını her zaman yaşatacak bir kitap olarak raflardaki yerini hiçbir zaman kaybetmeyecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Hayvan Çiftliği

    "İnsan, üretmeden tüketen tek yaratıktır. Süt vermez, yumurta yumurtlamaz, sabanı çekecek gücü yoktur, tavşan yakalayacak ka...